قوله
تعالى فما لكم
في المنافقين
فئتين والله
أركسهم
95- "Ey Müslümanlar!
Münafıklar Hakkında iki Fırka Olmanız da Niye? Allah Onları, Yaptıklarından
Dolayı Başaşağı Etmiştir. .. " (Nisa 88)
أنا محمد بن
بشار حدثنا
محمد عن شعبة
عن عدي بن
ثابت عن عبد
الله بن يزيد
عن زيد بن
ثابت قال في
هذه الآية {
فما لكم في
المنافقين
فئتين والله
أركسهم بما
كسبوا } قال
رجع ناس من
أصحاب رسول
الله صلى الله
عليه وسلم من
أحد فكان الناس
فيهم فرقتين
فريق منهم يقول
اقتلهم وفريق
يقول لا فنزلت
الآية فما لكم
في المنافقين
فئتين وقال
إنها تنفي
الخبث كما
تنفي النار
خبث الفضة
[-: 11048 :-] Zeyd b. Sabit: "Ey
müslümanlar! Münafıklar hakkında iki fırka olmanız da niye? Allah onları,
yaptıklarından dolayı başaşağı etmiştir ... " ayeti hakkında der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabından bazıları Uhud'dan
döndüklerinde halk onlar hakkında iki görüşe ayrıldılar. Bir grup Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "Onları öldür" derken, diğeri:
"Hayır öldürme" dedi. Bunun üzerine: "Ey müslümanlar! Münafıklar
hakkında iki fırka olmanız da niye? Allah onları, yaptıklarından dolayı
başaşağı etmiştir ... " ayeti nazil oldu ve Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "(Medine) Tıpkı ateşin gümüşteki kiri yok ettiği gibi
pislikleri yok eder" buyurdu.
Tuhfe: 3728
Diğer tahric: Buhari
(1884, 4050, 4589); Müslim (1384); Tirmizi (3028); Ahmed, Müsned (21599).
قوله
تعالى ومن
يقتل مؤمنا
متعمدا
فجزاؤه جهنم
96- "Kim Bir Mümini
Kasden Öldürürse Cezası, içinde Temelli Kalacağı Cehennemdir. .. " (Nisa
93)
أنا محمد بن
المثنى نا
محمد نا شعبة
عن منصور عن
سعيد بن جبير
قال أمرني عبد
الرحمن بن
أبزى أن أسأل
بن عباس عن
هاتين
الآيتين { ومن
يقتل مؤمنا
متعمدا
فجزاؤه جهنم }
فسألته فقال لم
ينسخها شيء
وعن هذه الآية
والذين لا
يدعون مع الله
إلها آخر ولا
يقتلون النفس
التي حرم الله
إلا بالحق قال
أنزلت في أهل
الشرك
[-: 11049 :-] Said b. Cübeyr der ki:
Abdurrahman b. Ebza, ibn Abbas'a: "Yine onlar ki, Allah ile beraber başka
bir tanrıya yalvarmazlar. .. " (Furkan 68) ayeti ile: "Kim bir mümini
kasden öldürürse cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir ... " (Nisa
93) ayetini sormamı istedi. Sorduğumda, ibn Abbas ilk ayet için: "Başka
bir ayetle hükmü neshedilmemiştir" derken, ikinci ayet için de:
"Müşrikler hakkında nazil olmuştur" dedi.
Tuhfe: 5624
3451'de geçmişti.
Tahrici için 3450'ye bakın.
أنا أزهر بن
جميل نا خالد
بن الحارث نا
شعبة عن
المغيرة بن
نعمان عن سعيد
بن جبير عن بن
عباس قال
اختلف أهل
الكوفة في هذه
الآية { ومن
يقتل مؤمنا
متعمدا }
فرحلت إلى بن
عباس فسألته
فقال لقد نزلت
في آخر ما
نزلت ما نسخها
شيء
[-: 11050 :-] Said b. Cübeyr der ki:
Kufeliler: "Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde ebediyen
kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu Ianetlemiş ve onun için büyük
bir azap hazırlamıştır." (Nisa 93) ayeti hakkında ihtilafa düşünce ibn
Abbas'a gidip bunu sordum. ibn Abbas: "Son inen ayetlerdendir ve sonradan
neshedilmemiştir" dedi.
Tuhfe: 5621
3449'da geçmişti.
Tahrici için 3450'ye bakın.
قوله
تعالى ولا
تقولوا لمن
ألقى إليكم
السلام لست
مؤمنا تبتغون
عرض الحياة
الدنيا
97- "Ey iman
edenler! Allah Yolunda Yürüdüğünüz Vakit, Her Şeyi iyice Anlayın. Size,
Müslüman Olduğunu Bildirene, Dünya Hayatının Geçici Menfaatine Göz Dikerek:
''Sen Mümin Değilsin'' Demeyin ... " (Nisa 94)
أنا محمد بن
عبد الله بن
يزيد نا سفيان
عن عمرو سمع
عطاء عن بن
عباس قال لحق
المسلمون
رجلا في غنيمة
له فقال
السلام عليكم
فقتلوه وأخذوا
غنيمته فأنزل
الله عز وجل {
ولا تقولوا
لمن ألقى
إليكم السلام
لست مؤمنا
تبتغون عرض
الحياة الدنيا
} تلك الغنيمة
[-: 11051 :-] İbn Abbas der ki:
Beraberinde birkaç koyun bulunan bir adama, müslümanlar arkadan yetiştiler. O
da es-Selamu aleykum dediği halde onu öldürdüler ve beraberindeki koyunlarını
aldılar. Bunun üzerine Yüce Allah: "Ey inananlar! Allah
yolunda.yürüdüğünüz vakit, her şeyi iyice anlayın. Size, müslüman olduğunu bildirene,
dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek: ''Sen mümin değilsin'' demeyin
... " buyruğuna kadar bu ayetini indirdi. Dünya hayatının menfaati ise,
orada sözü geçen birkaç koyundu.
Tuhfe: 5940
8536'da geçmişti.
قوله
تعالى لا
يستوي
القاعدون من
المؤمنين
98- "Müminlerden
-Özür Sahibi Olanlar Dışında Oturanlarla Malları ve Canlarıyla Allah Yolunda
Cihad Edenler Bir Olmaz. .. " (Nisa 95)
أنا الحسن بن
محمد نا حجاج
عن بن جريج
قال أخبرني
عبد الكريم
أنه سمع مقسما
يحدث عن بن
عباس قال لا
يستوي
القاعدون من
المؤمنين عن
بدر والخارجون
إلى بدر قال
عبد الرحمن بن
جحش الأسدي وعبد
الله وهو بن
أم مكتوم إنا
أعميان يا
رسول الله فهل
لنا رخصة
فنزلت { لا
يستوي
القاعدون من
المؤمنين غير
أولي الضرر
فضل الله
المجاهدين
على القاعدين
درجة } فهؤلاء
القاعدون غير
أولي الضرر {
فضل الله
المجاهدين
على القاعدين أجرا
عظيما درجات
منه } على
القاعدين من
المؤمنين غير
أولي الضرر
[-: 11052 :-] İbn Abbas'tan
bildirildiğine göre, "Müminierden -özür sahibi olanlar dışında- oturanlarla
malları ve canlarıyla Allah yolunda cihad edenler bir olmaz ... " ayeti,
Bedir savaşından geri kalanlar ve katılanlar hakkında inmiştir. Abdullah b.
Cahş ve ibn Ümmü Mektum: "Ey Allah'ın Resulü! Biz iki a'ma kimseyiz bize
izin var mıdır?" diye sorunca, şu ayet nazil oldu:
"Allah mücahidleri
özür sahibi olarak oturanlardan bir derece üstün kıldı. Özür sahibi olmaksızın
oturanlara gelince; Allah mücahidleri bu oturup kalanlardan kat kat derecelerle
üstün kılmıştır." Burada oturanlardan kastedilenler, özür sahibi olmadığı
halde savaşa katllmayanlardır.
Tuhfe: 6492
Diğer tahric: Buhari
(3954, 4595); Tirmizi (3032).
قوله
تعالى غير
أولي الضرر
99- ''...Özür Sahibi
Olanlar Dışında .. ," (Nisa 95)
أنا نصر بن
علي نا
المعتمر عن
أبيه عن أبي
إسحاق عن
البراء أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم وذكر
كلمة معناها
قال اتوني
بالكف
والدواة فكتب لا
يستوي
القاعدون من
المؤمنين
وعمرو بن أم مكتوم
خلفه قال هل
من رخصة فنزلت
غير أولي
الضرر
[-: 11053 :-] Bera der ki: Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir kürek kemiği ve levha getiriniz"
deyip: "Müminlerden oturanlarla malları ve canlarıyla Allah yolunda cihad
edenler bir olmaz ... " (Nisa gS) ayetini yazdırdı. Arkasında duran Amr b.
Ümmü Mektum: "Benim, cihada katılmamama izin var mı?" diye sorunca,
ayetin " ... özür sahibi olanlar dışında ... " bölümü nazil oldu.
Tuhfe: 1859
4295'te geçmişti.